Uzunca bir süredir pek birşey yazamıyordum. Malum işim başımdan aşkın: Kolay değil Amerika'ya ayak basmaya hazırlanmak, bin bir türlü iş vardı başımda yapılacak. Ancak internet tarayıcıma günlük milliyet.com.tr yazışlarımdan birinde gördüğüm bu haber hakkaten gerdi beni sabah sabah. Bağlantıyı aşağıda veriyorum hemen:
http://www.milliyet.com.tr/2007/08/18/son/sontur03.asp
Ortaokul coğrafya derslerini çok severdim çünkü dersleri veren Abdullah hoca gerçekten konusuna hakim, üstüne üstlük hitabet yeteneği de sağlam bir öğretmendi. Genel Türkiye coğrafyasında üstüne basa basa ırmaklarımızı nasıl hor kullandığımızı anlatır ve batının Türklerin bu vurdumduymazlığını nasıl isimlendirdiğini şu cümleyle açıklardı: Su akar Türk bakar!..
Aradan bir on yıl geçti; o zaman bize anlatılanlar aynen gerçekleşmekte ancak yetkililer aynı bilgisizliğini, daha kötüsü ilgisiziliğini de aynen korumaktalar. Hal böyleyken küresel ısınma ve kuraklıkla ilgili özlü sözleri güncelleme zamanı geldi: Artık batılılar -hele bu tarz haberler gazetelerimizi süslemeye de devam edeceğine göre- bizi, suya yaklaşımımızı ancak şöyle anlatabilirler: Su kurur Türk uyur!..
Boşu boşuna iyi dilek ve temennilerde bulunmayacağım, anlamı yok zira...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder