22 Aralık 2010 Çarşamba

Kapı

Kalktı ayağa, iki adımda vardı, kapıyı araladı. Baktı bir an, sonra döndü, adım almaya yeltendi gerisin geri, yine vazgeçti.

Eli telefonuna gitti; birşeyler söylemeliydi, kusmalıydı zehiri. Sonra hatirladi; kafa bir milyonken söyleyecekleri sadece başa bela olacaktı.

Kapı açıktı hala. O da…

Soğuk soğuk çarparken rüzgar davetsizce, o bakmaktaydı. Böylesi misafirlere özel perverliğiyle ünlüydü zaten. Kimi davet etti ki bugüne dek?!

Yorulmuştu. Yavaşça itti kapıyı hafifçe aralık bıraktığına aldırmadan, döndü geri, uzandı kanepeye. Bardağına uzanırken eli, farkındaydı; yine yüzüne gözüne bulaştırdı.

Güneş doğar doğmaz uyuyacaktı. Herzamanki gibi...

1 yorum:

Alwaysdrunk dedi ki...

bir badagin anilari isimli kitabimdan... :))