22 Haziran 2007 Cuma

NOT DÜŞMEK KAFAMDAKİLERİ

Kafamdakileri anlatabileceğim birilerini aradım hep; ama dakikalarca, günlerce anlatacağım herşeyi, en ufak bir şaşkınlık yaşamadan dinleyecek... Bugüne dek bulabildiğim söylenemez; sandığım olmuştu birkaç kez, ama kendi deneyimlerimden, kullanılışlarımdan hatırlıyorum ki hemen herkes bir noktadan sonra şartel indirmeyi tercih eder... Sonra şunu düşündüm; eğer birini ölümüne dinlersem belki o da beni dinler birgün, birgün içimdeki herşeyi kusarken birtek o kaçmaz bekler sonunu açılırken pandoranın kutusu... Ben dinlemeye kalktığımda onlar isyan eder oldular bir yerden sonra ama, çünkü herkes kararsızdı hayatı hakkında... Monolog, dialog, sessizlik; hiçbiri kimseyi tatmin edemiyordu; ya da ben tatmin edemiyordum hayatlarındaki açlığı...

Keşke müzik benimle konuşsa, nota olup akarken kulağımdan bana bir iki zor soru sorsa kararlarım, olamadıklarım hakkında... Anlattıklarına, sorularına vereceğim cevaplar akor arpej ne verdiyse artık akarken başkalarına mahkum olmasam.... Zor... Kesinlikle; çünkü gitarım bana benden daha hakim, o bilir beni nereye sürükleyeceğini daha anlatamadan derdimi... Şiir desem, roman desem, belki bissürü hikaye anlatsam kendime... Tatmin eder mi acaba bu kalbi?..

Kendim için yaşamak istedim bir saniyeliğine, fazla düşünüyorsun dediler başkalarını, fazla beceriksizsin bu bencilliğe sığınmak için, boşver... Boşvermek; neyi boşverdim ki kendimi boşvereyim? Boşverebileceğim tek şey hayatı boşvermek, ağır bastığından...

Hiç yorum yok: